7 Haziran 2009 Pazar

Aşk ile Öyle Sarhoş Olmuşum ki


Hani, pişmek yanmak kadardır ya!… Fuzûlî’ye göre aşk öyle bir ateştir ki, ruhları bin türlü kirinden arıtır ve gönülleri yaktıkça âşığa itibar kazandırıp rütbesini arttırır. Aşk işinde başarılı olmak, sevgilinin iltifatını ve aşkını kazanmak için bu yanışın derinlikli olması gerekir. Ne kadar çok yanarsa âşık, o kadar pişer bu meydanda. Çünkü bütün dertlerin çaresi aşktır, ötesi büyük bir boşluk… Tasavvuf, ilâhî aşkın o uzun patikalarında karşılaşılan güçlükleri aşmak, dikenleri çiğnemekle, belki onları aşk duyan gönüllerde yakmak, belki de bizzat gönülleri aşkta pişirmekle hedefine varır çünkü. Aşk bir sarhoşluk ise, onun niceliğini en iyi Fuzûlî anlar. İşte beyit:Öyle sermestem ki idrâk etmezem dünya nedir
Ben kimim, sakî olan kimdir, mey ü sahbâ nedir

Aşk ile öyle sarhoş olmuşum ki artık bilmiyorum

dünya nedir? Ve bilmiyorum, ben kimim;

bana bu içkiyi sunan da kim; içki ve kadeh nedir?!..

İskender Pala


1 yorum:

Aşk dedi ki...

Aşk ile öyle sarhoş oldum ki gözlerinden akan mutluluğu göremedim