25 Eylül 2009 Cuma

Adını siz koyun...


Bu fotoğrafı hangi siteden kaydettim hatırlamıyorum ama bu kare insanın içini yakan, hüzünlendiren bir yandan da işte Türk kadını budur dedirten bir kare en azından benim ve çevremdekiler için.
Nedense ben bu fotoğrafı görünce direk ''aşk'' budur dedim kimilerine aşk değilde daha çok bağlılık var dedi kimilerine görede vefa var dedi herkesten farklı farklı yorumlar geldi. Doğrudur her insanın farklı bakış açıları varıdır veya beklentiye göre bakma vardır. Benim bakş açımda kadının kocasına olan aşkı ve bu aşktan doğan sadakat, bağlılık, sevgi daha bir çok şey var sıralayabiliriz ama temel noktası bellidir.
Allah bizede İyi ve kötü günde, sağlıkta ve hastalıkta, dünyada ve ahirette beraber olacağımız eş nasip etsin..

11 yorum:

Pabuc dedi ki...

Amiinn inş.
Vefaabıb resmi bu..eli öpülesi insanların varığını görmek çok güzel..demekki bu dünya da hala ölmeyen değerler var sebgi vefa sadakat gibi...

Zehra Fındıklı dedi ki...

Böyle bir fotoğrafı bir daha görür mü bu gözler..

Mary Daisy Dinkle dedi ki...

amin...
bu resim bi hayatı özetliyo bence sırtta olan ve sırta alan değişir tabi ama yolda bırakmaz kimse kimseyi gerçek aşk işte!O'nun rızasını gözeten ilahi aşk...

cografyacı dedi ki...

Aslında sırtında taşıyan kadar taşıttıranda önemlidir. O adam belki o kadın için herşeyini vermiştir bence karşıklı bir vefa, sadakat ve baglılık vardır..

Unknown dedi ki...

sizin yorumunuza katılıyorum mehmetadin taşıttıran da önemlidir
lakin anadolu kadını hani oresimdeki yaşta olanlar dayak da yese aldatılsa da çileyi bir kambur gibi sırtında taşımayı kabullennmiş mütevekkil insanlar olduklarından vefasız bir adamı da taşır ve mutlu da olur şimdinin özgür ama yalnız mutsuz kadınlarını da anlamazlar boşanma sebeblerine hiç akıl sır erdiremez bu teyze bence
erdem bayezidın bir şiiri var hani
kadınlar görmüşümdür ki diye anlatır sana bana vatanıma ülkemin insanlarına dair adlı şiirde okumuşundur mutlaka ama bence bu fotonun üzerne iyi gider

cografyacı dedi ki...

Aynen sizin bu yorumunuzla
Dedemle Nenemi hatırladım. Dedem neneme az çektirmedi ama buna rağmen nenem vefat edene kadar hiç saygıda kusur etmedi...
Ayrıca o şiiri hiç okumadım ama tavsiyenize uyarım :)

Unknown dedi ki...

Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair

``Telgrafın tellerini kurşunlamalı’’
Öyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen
Haberler bilirim mektuplar bilirim.

Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım.

İçimde kaynayan bir mahşer var
Bu mahşer birde annelerinin kalbinde kaynar
Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde
Ya da çamaşır sererken bahçelerinde
Birden alıverirler kara haberini
Okul dönüşü bir trafik kazasında
Can veren oğullarının.

Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
Bir dolmuşta yorgun şoförler için bestelenmiş
Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
Örneğin Hint Okyanusu gibi derin
İsyanın kapkara sularına dalan.

Nice akşamlar bilirim ki
Karanlığını
Bir millet hastanesinde
Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
Başını kalorifer borularına gömmüş
Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden
Haber sormaya korkan
Genç kızların yüreğinden almıştır.

Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
İstanbul’dan çıkıp Diyarbekir’e doğru
Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen.

Yazlar bilirim memleketime özgü
Yiğit köy delikanlılarının
İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
Üstüne cehennem güneşlerde göğermiş mor sinekler konup kalkan
Diğeri kan ter içinde yayla yollarında
Mavzerinin demirini alnına dayamış
Yüreği susuzluktan bunalan
İçinden mahpushane çeşmeleri akan
Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
Apansız silahına davranan
Nice delikanlıların figüranlık yaptığı
Yazlar bilirim memleketime özgü

Güzler bilirim ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melül ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için, yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.

Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
Göğüsleri Çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.

İsyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarında
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı sofralarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır.

Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet
Eller bilirim haşin hoyrat mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı sorulacak bir hesabı
Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.

Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Can kuşum, umudum, canım sevgilim.

Erdem Beyazit

sitenizden kaynak göstererek alıntı yaptım dün teşekkürler

Unknown dedi ki...

rahmetli olan şairin sesinden de bir başka
http://www.tyb.org.tr/video_detaylari.asp?id=269

cografyacı dedi ki...

Çok güzel ya ben nasıl okumamısım bu şiiri çok teşekkürler bana böyle şiir okuttuğun için Bahar gelsin..

Unknown dedi ki...

rica ederim blogculuk böyle paylaşımlar için ben de sizin sitenizle şunu farkettim aslında daha önce okuduğum pek de beğenmediğim metinleri hızlıca geçmişim burada parça parça okuyunca üzerinde daha fazla düşünme şansı oluyormuş bu farkındalığı kazandırdı paylaşımlarınız bir de etiket haricinde altına hangi kitaptan ve yazardan diye yazsanız daha bir aydınlatıcı olur diye düşünüyorum tembelce bir istek mi:))

cografyacı dedi ki...

bende Rica ederim :)

Genelde kimin yazdığını falan altına düşerimde bazen benim tembelliğime geliyor bundan sonra dikkat ederim :)