27 Eylül 2009 Pazar

Bu ne cezbe, ne cerbeze ey can !


Ey can, ey Can..

Bizarım artık, bizarım..

Bir şakk-ı kader ki, parmaklarının gösterdiği ben olmak telaşesindeyim,

Yüreğim sancılarla yangın yeri sanki..

Desen ki: şefaatim ona haktır,

Bilsem ki gözyaşlarım kevsere dönüşecek

Ey can, gözlerim durmasın..

Yansın ta, aşk içre, ten içre yandırsın..

Ey can, sana kavuşacaksam ve bu tene yakışsa idam,

Kıracağım, kıracağım kırılası tüm kalemleri/kelamları.

Son kez ,”Ey yar ,ey can-ı dildade geliyorum, ne olur tez elden visalini …” Diyeceğim..(sürurla)

Ki ben *mev’ûde… Elleri yaralı kız çocuğu, hasret çiçeği…

Atıldığım kuyuların, kurtulamayan Yusuf’uyum ben..

Atıldığım bu kuyudan çıkmak ancak, ancak (!) visalinle ey can..

Beni kuyuya atanlara sitemim yok,

Sitemim gelmeyen Kervancıya,

Bir türlü nasib olmayan Visaline ey can ! Ki ben mev’ûde.. Elleri yaralı kız çocuğu…

Kurtar beni kuyulardan, ancak visal’ine ey can!

Ey can, ey can ! Aşk’ın cezbesine tutulduğumdan beridir,

Berinize ulaşmak üzere eyledim hayallerimi..

Bu ne cezbe, ne cerbeze ey can !

Hakkaniyetinin meşkinde tutsak düştü ruhum, bu nasıl cerbeze..

Neye çektin beni ey can, ne kuyusudur bu … Gözlerim mi kararmış.. Körmüş görememişim bu çıkılamayası kuyuları.. İz düşümüne düşmüşüm lakin görememişim ey can,

Şimdi diyecekler ki:

“Suretler Kays için,

Siretler Mecnûn için..”

Susarım ve derim sonra: “Ben Efendimi özledim, ipler boynuma..”

“Mevude”, küçükken diri diri toprağa gömülen kızcağız demektir.

Alıntı: http://www.kitapbilgisi.com/kalemlerimiz/64-elif-ruhefza/334-ki-ben-mevude-elleri-yarali.html

2 yorum:

Unknown dedi ki...

selam olsun ...güzelmiş:)))

cografyacı dedi ki...

:) evet bende begendim