21 Haziran 2010 Pazartesi

Hoş geldin de bana Yârim


Susuyorum, içimde bir çöl fırtınası ve kurak bir kalp senin aşkın için su/suyorum

Sükûtluğumun hiçbir değeri kalmasa bile yinede susuyorum

Mecnun gibi atamam kendimi çöllere

Leyla, Leyla diye kurda kuşa senin ismini haykıramam

İçimdeki aşk Leyla’nınkinden

Mahrem sayarım aşkımı da kimseye bir şey diyemem


Sağ kulağıma bir ezan okur Süleymaniye

Okuduktan sonra 3 kere senin ismini kazır içime

Hilkat hamurumu yoğurur, bir nur üfler ruh iklimime.

Hakikatim olur, hilkatimin adı aşk olur bundan böyle.

Bir firkat, bir sensizliğin sancısı Arafta kalır gibi kalmak düşer bana bu çöllerde

Kaç kere tavaf ettim de sayamadım dönerim etrafında gündüz gece


İçimde bir cezbe birikintisi.

Allah’ım nasıl bir debdebe, nasıl bir aşk böyle

Kalpte bir inşa bir iştirak

Hoş geldin de bana Yârim geldim beldetün tayibetüne


Mehmet Adın



3 yorum:

sufi dedi ki...

Fikri aşk olanın zikri de aşk olur.Aşkla çoğal sevgilerimle.

cografyacı dedi ki...

SAğolun... yeterki aşk olsun

Adsız dedi ki...

ne güzel çağlamışsınız..dolup dolup taşmışsınız...benim gibi gariplerinse içindeki ateş yumruk olup gırtlaktan yukarı çıkamıyo maalesef...aşk ateşini hissedebilmek dileğiyle...