28 Temmuz 2009 Salı

ZÜLEYHA’NIN YUSUF’A MEKTUP YAZMASI

aglayankafe_hat.jpg picture by yakarisvedirilis

“Yusuf” yazdı Züleyha,sayfanın ortasına.Hala hitaptaydı kalemi,bir satır ileri geçemedi.

Bir satır ileri geçsem hitaptan,dedi,yanacağım.Ses verdi içinden bir ses:”Yan o zaman,yan o zaman!”

Züleyha devam etti:

“Ah benim Yusuf’um,ah benim,ah/senim,dedi,başka bir şey diyemedi.”

Züleyha Yusuf’a bir mektup yazmaya başlayınca “Yusuf “diye başladı,”Yusuf ” diye bitirdi.Gördü ki hitaptan öteye geçemedi.Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok.Ve Züleyha’nın lügatinde “Yusuf”tan öte sözcük yok.

“Yusuf,dedi,kelamım artık sende hükümsüz.Ama kelamımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümseme.Bil ki kelamdan da ötede sadece ah var,ah ki dünya onun üzerinde durur,gökkubbe onun hararetiyle döner..”
Züleyha’nın gülümsemesi

“Bir gün Züleyha, arkalığına beyaz sümbül dalları işlenmiş tahtırevanıyla geçiyordu kütüphanelerin ve tapınakların kenti olan kentinin sokaklarından.

Görkemli bir alayla geldiğini görenler saygı ve hayranlıkla kenara çekiliyor ve Züleyha’ya yol açıyorlardı. Zengin ve güçlüydü, en fazla da güzeldi. Ve kimse kırmızı gülleri saçına Züleyha gibi takamazdı.

Birden bir meczub, ehil arslanları, atları ve arabaları aşarak Züleyha’nın tahtırevanının önünde dikiliverdi, yürüyüş durdu. Züleyha tül cibinliği aralayarak bu duraklamanın nedeninin anlamak istedi.

Gözlerini kaldırarak Züleyha’nın yüzüne bakmaya başladı meczub, “Züleyha…” dedi, “sevindir beni!” Züleyha kölelerine meczubun sevindirilmesi için işaret etti.

Köleler mor renkli kadife bir keseyi uzattılar avucuna; ama meczub oralı bile olmadı.
“Züleyha…” dedi, “Sevindir beni, bana gülümse! Başka bir şey istemem.”
Züleyha bu sesi hatırladı ve yüzüne dikkatlice bakınca, aşkını reddettiği silik bir yığın sima arasından bir zamanların ordu kumandanını tanıdı. Usulca gülümsedi.(…)

Başını önüne eğen meczub sessiz ve sakin geldiği gibi çekiliverdi.

O günden sonra Mısır’ın lisanına “sadaka vermek” anlamına gelen yeni bir deyim yerleşti: Züleyha’nın gülümsemesi.”

2 yorum:

Zehra Fındıklı dedi ki...

Kıskandırıyor bu muhabbet insanı..:)

cografyacı dedi ki...

aynen öyle ya her zman Yusuf olmak istemişimdir kuyuya,zindana, ağır nefse rağmen ama Yusuf olmak gerçekten zor olmalı...