14 Şubat 2011 Pazartesi

Gönüller ki Gül'e hasret!




Selamlar ki şeker dudaklıların vuslatı gibi içtendir, elbette onadır
Hasretler ki âşıkların âvâzı kadar yanıktır, elbette onadır
Övgüler ki özlem sözlerince ateşli, ve arzular ki sevgililerin saçları misali uzun,
ona, hep onadır Duyuşlar ki kurtuluşun nuruyla nurlanmış yüzler gibi aydınlık,
ve teselliler ki lale yanakların kadifesince yumuşak, anımsamalar ki şehitlerin "
ALLAH! ALLAH!" nidası ardından atılışlarınca makbul, hep onadır, hep onadır
O ki Gül'dür, bütün mecburiyetler onadır Bileli kendimi ben gönlümü âşık buldum

Gönüller ki Gül'e hasret!

Az konuşmaya ve çok sükuta vurgun Serapa belagat ve fesahat pınarı
Hatırımıza düştün hatırına düşür bizi Sevdik seni, sevindir bizi Uzaktayız yakınına vardır
bizi; yandık pınarına kandır bizi Sıcak yaz günlerinde yaş dalların titreyişi gibi yandır bizi
serin kuyulardan; koyu gecenin yıldızlarına karşı uyandır bizi derin uykulardan Gözyaşı
değil nice demdir gözümüzden akan; belki eriyip biten ruhumuzdur damlayan!
Geç kalmış aylara ve yıllara inat kadehinden içelim artık gül şarabını, çölde yitmiş çaylara
ve yollara inat gerçeğinden seçelim şimdi gül serabını Gül sözleri edelim çok çok, ve
gonca sükutu az az Gül düşleri görelim gül gecelerinde, Gül'ün aşkını derelim gül
hecelerinde Gözü sürmeli ile ağlayanın arasına gül serpelim, güle yeminler edip
Gönülleri yıkayalım gül suyuyla Gönüldendir şikayet kimseden feryâdımız yoktur

Gönlüm ki Gül'e hasret Üçüncü halin imkansızlığında Ve kozanın amansız yırtılışında

Cevher Gül'e düştü, mıknatıs bana, güzellik Gül'e, sevgi bana
Güzeller güzelleri severmiş ve sadıklar sadıkları
Güzelliğimi arttır benim Gül'üm, ve arındır ayrık güzelliklerden sevgilerimi
Senden yüzüne bakma lezzetini isterim ve titrerim vefadan sonra ayrılığına düşme dehşetiyle
Genişlet sana indirilene yaslanmakta sinemi, ve sade kıl sensiz düşüncelerden gönül ayinemi
Bir yankı ol, ses kat sesime; bir nazar kıl can ver nefesime Düşümde ya hayalde gel, bitirdi gerçek beni;
geldir bizi her halde gel ya yanına çek beni! Gel Efendim! Sen gelmeyince hatıra bilsen neler gelir!

Gönül ki Gül'e hasret

Güzellik kendisine sıfat değil ad olan Gül olmayınca bağçeler berbad olan
Bakışındandır başlangıcı bütün hadiselerin; ve en büyük yangın aşkının bir kıvılcımından
Dönüyorsa gökler bir yüzük halkasınca, ve dönmedeyse içinde ne varsa, kaşındandır
yüzüğün, inci tanesi kaşındanİyi hal de hatırlatıyor seni bize, kötü hal de;
korktuğumuzda da sevgin var içimizde, umduğumuzda da Gözyaşlarımız
gözbebeklerimizi boğazlıyor sensiz, duru şaraplar içinde zehirler yutuyoruz
Gökkuşaklarını toprağa gömenler de, nurunu ağızlarında söndürmek isteyenler de senden
öte sınavlarda değiller aslında Nefis kendini içine üflemekte daim Gülü kendi sesinde
solduranların seni beklemekle geçecektir yüzyıllar süren ömürleri Ah bir bilseler! Hâb-ı
gaflette geçen ömrümü rü'yâ gördüm

Gönüller ki Gül'e hasret

Gönül ki kana boyandı, ve Gül'ün aşkına yandı

İşte bu güvenilir kente and olsun ki Tesellilerimiz kötürüm devinmelere mahkum sensiz
Efendim, bütün ayrılıklar avuntulara, ve kendini parçalamada bütün yoksulluklar; neşterli
ellerde taze yeminler kanamakta! Hayatlarımızın altına kopya kağıtları konuldu yokluğunda
ve ruhlarımız şırıngalardan serpildi beyhude çoraklıklara Sevgine tutulunca damarlarında
cehennemlerin dolaştığı yıldızlardan yoksun kaldı göklerimiz Sevgini unutalı ateşler serin
ve selamet olmuyor artık; İbrahimler'i havada eller tutmuyor
buketlenmiş nergislerin kül kül dökülüyor toprağa Yolunda olduklarını söyleyenler kendi
elleriyle helak meyvelerini kendileri topluyorlar yamaçlarda Ahdine ve sevgine sadık
kalamadığımızdandır zoraki Meryem oruçlarına tutturulmaklığımız; nimetleri nankör
ellerden dilendirilmemiz Zamanın önündeki zalim maratonlarda yalın ayak sevgileri
unutturulduk, zulme kapılandık, oyun ve oynaşa kapıldık kaldık ! Sen bizi cevrine şâyeste
bil ihsan olarak

Aşk, bir Gül'ün adıydı İmdat ki seven unuttu, vefa yine sevgiliye düştü!
Gel ey, unutma bizi! Seni bir seven aşkına sev hepimizi!
Kararlıyım bu gece, bütün varlığımla seni öveceğim
Seni sevdiğim gibi

* Havuzlar başında bizi hâlâ bekliyorsun değil mi, ya Rasûl!

İskender Pala

4 yorum:

đerkenαя dedi ki...

Mevlid Kandilin mübarek olsun kardeşim, Muhammedi muhabbetle inşâAllah..

cografyacı dedi ki...

Allah razı olsun derkenar sizinde mevlit kandili mübarek olsun gönlünüz nur dolsun inş

deniz dedi ki...

Kandilimiz mübarek olsun. O'nu hakkıyla övemesek de en azından bu gece elimizden geldiğince övebilmek duasıyla...

cografyacı dedi ki...

Allah razı olsun sizinde mübarek olsun inş..