30 Eylül 2011 Cuma

Erkeğin gözüne, kadının bedenine tesettür


Tesettür tartışmaları, farklı boyutlarla olmakla beraber, sürekli gündemimize giriyor. Örtmek, kapatmak, gizlemek gibi kök anlamlardan türetilmiş olan tesettür, sadece İslam dininde değil, birçok kutsal dinde mevcuttur.

Rahibelerin tesettür şekliyle, Müslümanların tesettür şekli arasında pek bir fark yoktur. Kıyafet rengi, örtünme biçimi farklı olmakla beraber, cazip yerlerini örtmektir tesettür. Hem bedenlerini, hem başlarını örter rahibeler.

Bizim gibi Ataerkil toplumlarda, tesettür denilince, akla sadece bayanların örtünmesi geliyor. Sadece ataerkil toplum olmaktan kaynaklanan bir bakış açısı değil, aynı zamanda erkeklerin din yorumu, erkeklerin işine gelen yorum, dini Kur’an merkezli değil, kültür merkezli öğrenmekten kaynaklanan bir sıkıntıdır bu.

Kadının örtünmesi, namuslu olması, ırzını koruması hep konuşulur. Tesettür, ırz, namus, ahlak kavramları, hep kadınlar çevresinde dönüyor. Erkeğin tesettürü, ırzı, namusu, ahlakı yokmuş gibi davranılıyor. Bu konuda o kadar “kadın merkezli” düşünüyoruz ki, “Erkeğin namusunu koruması” denilince, “eşinin ve kızlarının namusunu korumak” akla geliyor.

Bu bakış açısını eleştirenler, maalesef, bunun suçunu dinimize yüklüyorlar. Sanki, dinimizde böyle bir bakış açısı varmış gibi tepki veriyorlar. Dindarların da bir kısmında var olan bu yamuk bakış açısı, dinin oluşturduğu yamukluk değil, işine geldiği gibi dini yorumlamaktan kaynaklanan bir yamukluktur.

Konuyla ilgili ayetler, bu konuda tartışılamayacak kadar açık ve net. Ayetlerden de anlaşılacağı gibi, Allah önce erkeğin gözüne tesettür emri veriyor, sonra kadının bedenine.

Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır. (Nur 30)

Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz! (Nur 31)

“Onlara açarsa bizde bakarız! Yel esmeden yaprak uçmaz! Açana bakarlar, gösterene asılırlar!” gibi benzetmelerle anlatılan bakış açısı, erkeklerin işine geldiği için toplumuzda çok yaygınlaşmıştır. İşin garip tarafı, birçok bayan bile bu durumu kabullenmiş. “Erkektir yapar!” diyenler bile var.

“Mümin erkekler gözlerini haramdan sakınsın” ayetinin devamında ki ifade, bence çok çarpıcı. “Irzlarını korusunlar!” diyor Allah. Erkeğin ırzı, namusu gözlerini haramdan sakındırmaktır. Yani, açsalar da bakmamaktır.

Bakmak, gözlerini haramdan korumak, sadece erkekler için değil, aynı zamanda kadınlara da verilen bir emirdir. Eskilerin bir sözü var; “Göz gözü, göz gönlü celbeder!” Gözlerin, günahlara giden yolu açan en önemli kapılardan birisi olduğunu bilen Allah, “korunmaya gözlerden başlayın!” diyor.

Bütün dünya çıplak gezse bile, Allah erkeklere, “Gözünüzü haramdan sakının!” diyor. “Çıplak gezenlere bakabilirsin! Hatta çok fazla çıplak gezenlere sarkıntılık yapabilirsin!” demiyor. ”Gözünü haramdan sakın!” diyor.

Erkeği de kadını da yaratan, yarattığının tüm özelliklerini en iyi bilen Allah, erkeğin zaafının bakmak, kadının zaafının göstermek yani bakılma isteği olduğunu biliyor.

Gözünde tesettür olmayan erkek, kadınlara suç buluyor. Bedeninde tesettür olmayan kadın, erkeklere “ahlaksız!” diyor. Herkes karşı tarafı suçluyor. Allah, karşı cinsiyeti değil, “kendini koru!” diyor.

Allah, erkeğin gözüne, kadının bedeni,ne tesettür emri vermiş.

Başka bir söze gerek var mı?

Sait ÇAMLICA

5 yorum:

Serapus dedi ki...

Başka söze gerek yok hakikaten.

cografyacı dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
cografyacı dedi ki...

aynen katılıyorum zaten herkes kendine bir baksa bu kadar kargaşa olamayacak ama nedense hep başkalarının eksiklikleri ve hataları gözümüze çarpıyor..kendi gözüme tesettürü giydiyorum

GÖNÜL dedi ki...

bu mesele bu kadar güzel anlatılmazdı hislerime tercüman oldunuz

cografyacı dedi ki...

değil mi Gönül hnım katılıyorum size