13 Ağustos 2009 Perşembe

Yusuf ile Züleyha / 3.bölüm



Çöl ile başladı bu hikaye

Ken’an ki hiçbir zaman bulunamamış ve bulunmayacak olan kentlerden biri değildi, çölün koynuna apaçık yazılmıştı ismi. Vakit tam sabah üzeri, rüyalarda uyku uyanıklığının gezindiği bol yıldızlı saatlerden biri. Birazdan günün bereketli ışıkları çölün kıyısına yaslanmış dağın üzerinden süzülerek eteklerine dökülecek. Çok ve kalın dallı hurma koruluklarının ilkbahar sürgünlerine ve yaşlı yapraklarına değecek. Birazdan aydınlanacak toprak damlarda gecenin izleri. Sevdanın üzerine örten ve kendi üzerine cefayı çeken gecenin denizi. Birazdan gece bitecek. Hastaların ıztırabı, annelerin uykusuzluğu. Vakit güne değecek. Ama şimdi gökler simsiyahtı. Gece henüz vardı. Çöl uzanırken doğudan batıya, batıdan doğuya, çöl gece kadardı. Gece çöl kadardı. Yusuf bir güzel çocuk. Ken’an’ın Yusuf’u. Naz uykularındaydı. Yusuf güzelim göz kapaklarının arkasındaydı. Yusuf rüyasında, rüyası Yusuf’taydı. Yusuf’un rüyasında güneş vardı, ay vardı, Yusuf’un Rüyasında tam on bir yıldız vardı. Berrak ve derin gökyüzü, Yusuf’un, elini uzatsa dokunabileceği kadar yakındaydı. Güneş ve ay birbirlerinin ışığını söndürmemekte, on bir yıldız başının üzerinde titremekteydi Yusuf’ un rüyasında. Önce on bir yıldız teker teker gelip Yusuf’un tam arkasında durdular. Yusuf döşeğinde, sağdan sola attı kendini. Ay geldi sonra, Yusuf’un başının üzerindeki lacivert semadan indi ve sağ yanında, tam omzu hizasında durdu. Yusuf’un şakaklarında, dudaklarının kenarında ve burnunun üzerinde ter taneleri Yusuf döşeğinde, soldan sağa attı kendini Yusuf’un başının üzerindeki gökten bu kez güneş indi. Geldi ve göklerden inen güneş Yusuf’un tam önünde durdu. Dört bir yan ışıklarla doldu. Gece aydınlandı. Çöl aydınladı. Yusuf’un içindeki karanlık aydınlandı. Sonra hepsi bir arada, güneş, ay ve on bir yıldız, Yusuf’un etrafında döndüler ve yerlere kadar eğildiler, secde ettiler. Yusuf döşeğinde kendini sağdan sola, soldan sağa attı bir kez daha. Boncuk boncuk terledi. Gül perçemlerini alnının üzerinde, gömleği sırtında sırılsıklam. Haykırarak uyandı. Baba! Babacığım! Kendisine ne oldu anlamadan ağladı: Baba! Babacığım
DEVAMI GELECEK


Önceki bölümleri okumak için tıklayınız

8 yorum:

Pabuc dedi ki...

okuduk..yorum bırakamıyoruz devamını bekliyoruz:)

cografyacı dedi ki...

Rica ederim yeterki okuyun :) Sizce bu yazı dizisi nasıl ?

Pabuc dedi ki...

Benim okuyacağımdan şphen olmasın ama daha fazla okuyucu bu lmalıyız bu güzel seriye:)

cografyacı dedi ki...

sizden şüphem olmaz tabi de okuyucu konusunda bir şey diyemeyecem pekte öyle çok okuyucum olduğu söylenemez..Allh ihtiyacı olanları gönderir zaten :)

Pabuc dedi ki...

evt ..ki faydalı yazılar için Allah okuyucu gönderir..benimde hiç okuyanım yoktu..allah kalbine göre okuyucular nasip etsin

cografyacı dedi ki...

Facebookta aşk-ı kübra diye sayfa açtım 91 kişi falan var gerçi 4 gün oldu açalı inş onunda bir katkısı olur :))

Pabuc dedi ki...

inş. herşey gönlünce olsun...senin okuyucularının çok olması beni de sevindirir..

cografyacı dedi ki...

çok iyisiniz :) Allah sizin gönlünüze görede versin iyi dilekleriniz için teşekkürler DBP.. :)